Köşe Yazıları

21 Ağustos 2012 Salı

Ne doğum günüm ne de öyle özel denebilecek bir gün. Ama kapımı çalan minik hediyem var.

İlkokul 4. sınıftan beri hiç kopmadığım canım dostumun hediyesi. Aslında dost kelimesi bazen eksik kalıyor. Kardeş, arkadaş, sırdaş, abla, psikolog.. her şey olabilen bir insan.

Geçen sene doğum günümde, Nil Karaibrahimgil'den 'kek' şarkısını açıp kek yapmıştık. Sanırım oradan ne kadar hamarat olduğumu gördü arkadaşım ki bana önlük almış. Mutfakla aramın iyi olduğunu biliyordu ama daha iyi olmasını istiyormuş ve tabii ki ona güzel güzel yemekler yapmamı.

9 Ağustos 2012 Perşembe

Bu kitap çok farklı;

Bazı okurlar siyaset girmiş bu kitaba deseler de öyle değil!

Çok geniş yelpazede, çok farklı olayların aslında bir tek sonuca ulaşmasıdır bu kitap.
Eşinden boşanmış ve bu çağda erkek çocuk büyütmeye çalışan bir anne. Bir yandan zamanında farklı inançlara sahip kişilerin ezildiği ve siyasi olayların insanı boğazına kadar batırdığı bir dönem. Uğruna her şeyin göze alındığı bir aşk ve bu aşkın unutulmazlığı. Bir yandan ailelerin sakladıkları sırlar.

Aslında hepsi geçmişimiz ve geleceğimizin temel direği olan konular.

Okumayı seven ve bu kitabı okumamış olan kişilerin mutlaka ve mutlaka okuması gerekilen bir kitap.
Okuduğunuz zaman bir çok konuyu merak edecek, bir çok yerde hüzünlenecek, farkına varmadan siz de o koşturmaca içinde kendinizi bulacaksınız.

Kitabı okumadan önce bunu dinlemelisiniz.
Ve o sayfalara gelince tekrar açıp yeniden dinlemelisiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=pmwMZ252SY0

                                              " Serenade Für Nadia "





7 Ağustos 2012 Salı

Hiçbir şey değişmeyecek.

http://fizy.com/#s/1ajb3k

Güneş her gün doğudan doğup, batıdan batacak. Dünya her gün kendi etrafında dönerken, güneş etrafında da gezinmeye devam edecek.

Sen yine geç yatacak, sabah kalkamayacaksın. Uyku tatlı gelecek ve çalan alarmı kapatıp diğer tarafa dönüp uyuyacaksın.


Bu sırada; Vapurlar, bacalarından yanan yakıtın gazlarını bulutlara ulaştıracak. Martılar, yolcuların simitlerinden birer parça kapıp deniz üzerinden süzülecekler.

Sabahın ilk saatleri bir telaş başlar gözlerini tam açamamış o şehirde. İnsanlar, günleri öncelerden planlanmış şekilde uyarlar harfi harfine yapılacaklara.

Sen ise; Haftasonları sürüsü ile yaptığın planlara uymayıp aklına eseni yapacaksın.

Her hafta yeni kitaplar yazılıyor, her cuma yeni filmler vizyona giriyor ve binlerce insan bunları kendi hayatlarına yoruyor.

Defalarda okuduğun; baş ucunda, salonda, tuvalette duran kitapları alıp yine okuyacaksın.

Yani hiçbir şey değişmeyecek.

5 Ağustos 2012 Pazar

Eskimeyen Dostlarım;



Kitap okumanın, ne zaman ve  nasıl bir alışkan olduğunu çok iyi hatırlamıyorum aslında.
İlkokulda hepimizin evinden getirdiği kitaplarla oluşturduğumuz sınıf kütüphanemizde vardı. Her hafta okuma saatinde bir kitap seçer, eğer eve götürüp okumak istiyorsak adımızı yazdırır ve yanımıza alırdık. Çok ilginç kitaplar okuduğumu hatırlıyorum.

Neyse bunlarla kafanızı şişirmeye sizi şimdilerden koparıp eskilere götürmeye hakkım yok. Biz asıl konumuza gelelim.
Kitaplar;




.
Evet kitaplarım.
Yeni veya eski, popüler ya da klasik, hikaye ya da roman, polisiye yahut aşk.. Gözüm gibi baktığım çocuklarım.

Şu aralar Can Yayınları eski kapaklı kitaplarına takmış durumdayım. Hele bir de ikinci el olanları.
Severek biriktirdiğim ve seven bir nesile teslim etmek istediğim kitaplarım.



" Not: Gördüğünüz kitapları okumanız için öneririm kesinlikle :) "