Köşe Yazıları

13 Ağustos 2015 Perşembe

Gezdim, Gördüm, Yedim, İçtim, Sevdim.

İstanbul'da yeme-içme üzerine mekanlar artarken, aralarından iyi olanları ayıklamak gün geçtikçe zorlaşıyor.
Şu son 1 yıldır özellikle Karaköy'de elinizi sallasanız yeni bir yer açılıyor. Herkes farklı dekorasyon, yemeklerde farklı sunum şekilleri ile dikkat çekmeye çalışıyor. Bazı yerler dikkat çekmeye çalışırken da farkına varmadan çok fazla saçmalıyor. Bir de üstüne üstelik kalite olduğunu kanıtlamak için bazı yerlerin menülerinde fiyatlarını uçurmuş durumda (gereksiz yere). 

Gıda alanında okumuş ve tecrübesi olan biri olarak şunu söyleyebilirim; Her zaman fiyat ve kalite doğru orantılı değildir.

Eski haline göre şuan çok canlı olan ve rahatlıkla istediğiniz saatte Karaköy'de dolaşabiliyor oluşunuz ; benim çok hoşuma gidiyor.
Ama dediğim gibi oturacak yer konusunda sıkıntı bence hala büyük.

Şimdi size bahsedeceğim yerin adı "FilBooks - Karaköy" .

 

Küçük bir yer. Fazla masası yok. Üst katında kendi getirdiğiniz veya mekanın raflarından alabileceğiniz kitabı okuyabilirsiniz. Üst katının çok sessiz olması beni şaşırtmıştı ama sizi şaşırtmasın.
Dekorasyonunda sade renkler kullanmış, adında da olduğu gibi mekanın her yerinde fil ve kitap ile ilgili obje bulabilirsiniz. Bu, mekanın kendine ait bir kimliği olduğunun göstergesi bence. Bunun dışında plak seçimleri ve duvardaki tabloları ile beni kendine bağlamış bulunmaktadır. 
Ayrıca söylemeden edemeyeceğim ama o kahve altlığından ben de evime istiyorum.

Yiyecek - İçecek Önerisi : 


  1. Türk Kahvesi
  2. Limonata (az ayları için enfes)
  3. Red Velvet Kek