Köşe Yazıları

25 Aralık 2011 Pazar


Fırından yeni çıkmış sıcak ekmekler elimde aşağıya doğru yürüyordum.
Giydiğim terlikler o kadar inceydi ki yerdeki taşları bazen, çıplak ayakla basarmış gibi hissedebiliyordum.
Çiçek kokuları hafif esen rüzgar ile etrafımda dans ediyordu. Güneş başta sırtıma vururken sokağı dönmemle gözlerimi kamaştırmaya başlamıştı. Uyku mahmurluğu ile çıkmıştım zaten evden, gözlerimi tam anlamıyla açamıyordum. Adımlarımı daha hızlandırmıştım, bir an önce mutfakta hazırlayıp bıraktığım kahvaltı sofrasına ulaşmak istiyordum.

Hiç yorum yok: