Köşe Yazıları

21 Şubat 2012 Salı

Gitmenden korktuğum kadar, geçmişinden de korkuyorum.

Yersiz belki ama bir şey yapamıyorum.

Sözcükler, cümleler, davranışlar bu durumda beni tatmin etmiyor. Aksine bazı hareketler ‘acaba mı?’ dedirtmeden geçirtmiyor.
Ah bir de tabi benim kuruntularım.
Çok bilmişliğim.
Hayal gücüm.
Yaşanmışlıklarım.
Aldığım dersler.
Yanan ağzım.

Bazen elimi kolumu bağlıyor ne yapacağımı bilmiyorum.
Ya geçmişte yaşadığın güzel anıların! Onlar seni isterse. Ya bir daha mutlu olmaya çağırırsa. Ya yanlışların geri döndürülüp ve düzeltilmesine imkan verirse.
Ya benden gidecek kadar inandırıcı olup seni alırsa.
İraden!
Güvenin.
Dürüstlüğün.
Sevgin.
İnancın.

Düşündüklerin sadece bir perdelik bir oyunsa. Sen, başrol ile tüm hünerlerini sergileyip, perde kapanınca sadece arkanı dönüp giden biriysen.
Bilmiyorum ama. Bir son varken, bir başlangıcı kabul etmek delilik gibi geliyor bazen.
Şimdi ise tüm düşüncelerime karşı gelip kendimi huzurlu bir rüyanın en güzel saniyelerine bırakıyorum.



Hiç yorum yok: